Lateral Epikondilit (Tenisçi Dirseği) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Birim : | Ortopedi ve Travmatoloji |
- Gösterim: 267
Halk arasında tenisçi dirseği olarak bilinen ve özellikle ritmik hareketleri tekrarlayanlarda görülen Lateral Epikondilit, ortopedik bir rahatsızlıktır. Dirseğin dış tarafında kas tendonun, kemiğe yapışma yerinde görülen ağrılı bir durumdur. Tekrarlanan zorlamalara bağlı olarak bu bölgedeki kas kemik bileşkesinde ortaya çıkan küçük yırtıklar ve dejenerasyon sonucu tenisçi dirseği oluşur.
Lateral Epikondilit (tenisçi dirseği), raket sporları ile uğraşanlarda sık olarak görülmesine rağmen, hastalık el bileği ile zorlayıcı ve tekrarlayıcı hareketler yapan her kişide ortaya çıkabilir. Tekrarlanan bu hareketler, kas yapısını zorlayarak tendon üzerinde yaralanmayı arttırır. Rahatsızlığın derecesi ve evresi kişiden kişiye değişmekle birlikte, hasta en çok bir şeyleri kaldıramamak, çevirememek gibi basit hareketleri bile yapamamaktan şikayetçidir.
Lateral Epikondilit Belirtileri nelerdir?
Hastaların tedaviye ihtiyaç duymalarının temel sebebi ağrıdır. Ağrı, dirseğin dış tarafında “lateral epikondil” olarak bilinen çıkıntılı kemik üzerine yoğunlaşmaktadır. Ağrı aynı zamanda tendon üzerine stresin bindiği hareketlerle artar. Günlük hareketlerin yapılmasında dahi zorluk yaşanır. Örneğin bir çaydanlığı kaldırmak ya da bir kavonozun kapağını açmak gibi. Ağrı dirsekten başlar ve ön koldan ele doğru yayılabilir. Hastalık tek bir zorlayıcı hareket ile başlayabileceği gibi uzun süren ya da tekrarlayan zorlayıcı hareketlerden 24-72 saat sonrasında da başlayabilir.
Lateral Epikondilit Korunma Yöntemleri Ve Tedavisi
Öncelikle bu duruma sebep olan aktiviteler kısıtlanmalıdır. El bileği ve el hareketleri hastalığa yakalanmış kas grubunu dinlendirecek şekilde düzenlenmelidir. Ağrılı bölgeye uygulanan jel ve ağızdan alınacak anti-inflamatuar özellikli ilaç tedavisi ile ağrı azaltılabilir. Aynı zamanda tenisçi dirseği için üretilmiş çeşitli bantlar bulunmaktadır. Bu bantlar ( epikondilit bantı) bölgeye binen yükü azaltarak tedaviye destek vermektedir. Güçlendirici ve germeye dayalı egzersizler yapmak iyileşmeye yardımcı olacaktır. Bu uygulamalara rağmen ağrı geçmiyor ise, steroid enjeksiyonu uygulanabilir. Üç aylı periyodlar halinde, üç seferden fazla yapılmamalıdır. İlerleyen vakalarda cerrahi müdehale gerekebilir. Kişi eğer ağrıdan dolayı günlük aktivitelerini yerine getiremeyecek durumda ise ve altı aydan uzun süredir dış tedaviden fayda görememişse cerrahi tedavi düşünülebilir. Cerrahi tedavi ile hastalıklı ve dejenere olmuş tendon dokuları çıkarılır. Cerrahi müdehale sonrası kolun hareketlerini geri kazanabilmesi için fizik tedavi ve güçlendirme programı gerekli olacaktır.